28 Şubat 2014 Cuma

Nasıl Görmek İstiyorsanız Öyle Bakın

Dünya üzerinde gezilecek,görülecek,keşfedilecek o kadar çok şey yer var ki.Aslında bazen bu mekanlar çok da uzağımızda olmuyor fakat biz göremiyoruz.Birçok insan hayata hep aynı çizgi üzerinden bakıyor.Önemli olan bakış açısını değiştirmek,fark edeceksiniz ki gözünüzün önünde kaçırdığınız birçok şey var.
Farklı bakış açılarıyla bir mekanı o kadar güzel değerlendirebilmek mümkün.Ben bu yazımda görünce bayıldığım,içinde kendimi unutmak istediğim bir mekanı sizinle paylaşmak istiyorum.Kütüphaneler!İçinde sadece kitaplar yok.Kütüphanelerde bambaşka dünyalar,yepyeni insanlardan oluşan bir dünya var.
Bazı kütüphaneler o kadar yaratıcı bir şekilde dekore edilmiş ki hayran kalmamak elde değil.
Kitaplarla bambaşka dünyalar yaratmak mümkün.Değişik şekillerde bakarsanız siz de kendinizi kitaplarınızla kaybolmak isteyeceğiniz bir mekan yaratabilirsiniz.Önemli olan sizin bakış açınız.


İç mekanda olduğu kadar dış mekanlara da ilham kaynağı oluyor kitaplar.İnsanın gözü gönlü açılıyor.Kitaplı günler.

23 Şubat 2014 Pazar

İçim gide gide New York'a gitti.

O moda haftası senin,bu benim diye diye son 1 aydır dünyadaki bütün moda haftalarını içim gide gide izliyorum.2 hafta önce New York'ta düzenlenen moda haftası gördüğüm en güzel tasarımlara ev sahipliği yaptı.Nasıl olduysa o moda haftası geçmek bilmeyen bir hafta gibi geldi bana.İnstagramda takip ettiğim blogger ve tasarımcıların fotoğraflarına baktığım kadarıyla sokaklarda en az podyum kadar renkli ve stil sahibiydi.


 Gözüme en hoş görünen tarzlardan örnekler.

Defile veya moda yazısı yazacak değilim.İlgilenen varsa Buse Terim,Chiara Ferragni gibi isimlerin bloglarını okuyup,instagram hesaplarından benim gibi içleri gide gide bakabilirler.
Beğendiğim belli başlı tasarımcılar arasında Zuhair Murad,Ellie Saab ve Tory Burch geliyor.Bir çok marka günden güne daha da ünleniyor.New York bende derin etki yarattı.Bu günlerde ise Milan Fashion Week gerçekleşiyor.Eğer modayı seviyorsanız mutlaka göz atın derim.



 Saatlerce oturup izleyebilirim.Bu kadar mükemmel olunmaz ki.




Pazar Okuması

En son blog yazımı yeni yıla girmeden önce yazdığımı fark edince hemen koştum yeni yazımı yazmaya başlamak istedim.Yeni yıl bana kesinlikle 2013'den daha iyi geldi.Hayatımla ilgili bir çok kararı kafamda netleştirdim.Her geçen gün daha fazla yazıyorum.Artık blogumda yaptığım mekan keşiflerine,yeni tanıdığım gruplara,şehirdeki güncel etkinlik,moda gibi konularda yazılar yazacağım.
Bu aralar aynı anda 3 kitap okuyorum.Hepsi birbirinden güzel kitaplar.Ben kitapların sonuna gelince sanki arkadaşımı kaybetmiş gibi üzülüyorum nedense.Yaşanan olaylar bittiğinde,o son sayfayı okuyup gerçek hayata dönüş yapmak çok zor geliyor.
Okuduğum ilk kitap Sabahattin Ali'nin İçimizdeki Şeytan kitabı.Bu kitabın içinden bir sözü tumblr'da görüp ertesi gün kitabı almaya gittim.Kürk Mantolu Madonna gibi bu kitap da beni derinden etkiledi.Kitabı okudukça fark ettim ki olaylara bakış açım bile eskisinden farklı olmaya başladı.
Orhan Veli'nin Yalnız Seni Arıyorum kitabına daha yeni başladım.Kitap Orhan Veli'nin Nahit Hanım'a yolladığı ve hayatının son döneminde yaşadığı olayları anlatıyor.Tavsiye edebileceğim bir kitap.
Ve okumakta olduğum son kitap ise Freud'un Kız Kardeşi.Kitap Sigmund Freud'un kız kardeşlerinin yaşadığı olayları anlatıyor.İkinci Dünya Savaşı dönemine hiç görmediğiniz bir bakış açısıyla okumak için bire bir kitap.
Eğer kitap okumayı seviyorsanız okumak için vakit yaratabilirsiniz.Vaktim yok demek bir bahane değildir.Bu yüzden şimdi kahvenizi yanınıza alarak kitap okuyun.İyi pazarlar.