16 Ekim 2013 Çarşamba

Havadan Sudan-2

Yazı yazma konusunda iyi olduğumu düşünüyorum.Fakat başlık bulmak konusunda ciddi sorunlarım var.Bir yazımın okunmasındaki en önemli etkenlerden biri başlık olduğu için ilgi çekici olması çok önemli.Konumuz tabiki benim başlık serüvenlerim değil.Ben bu ara neler yapıyorum,şehirde neler yaşanıyor bunlardan bahsetmek istiyorum.
Havanın dengesizliği nedeniyle migrenim tuttukça tutuyor.Bambaşka bir insana dönüşüyorum.Bu zamanlardan sonra normal ayarıma dönmek bayağı zor oluyor.Nasıl oldu bilmiyorum bu ara Kings Of Leon'a takmış durumdayım.Yeni albümleri Mechanical Bull başarılı olduğu kadar dinlemekten bıkmayacağım albümler arasına girdi.
Okuduğum kitaplara gelirse 'Bir Psikiyatristin Gizli Defteri' okuduğum en güzel ve ilginç kitaplar arasında yer alıyor.O kadar ilginç hayatlardan kesitler var ki sonunda ne olacağını asla tahmin edemiyorsunuz.
Okuduğum ve yine şiddetle tavsiye edebileceğim kitaplardan biri olan 'Sabah Uykum'.Ahmet Batman'ın önceki kitabını da okumuştum.Yazdıklarıyla insanlara ulaşabilen ender yazarlardan demek yanlış olmaz.
Neler izlediğime de bir göz atarsak yavaş yavaş bütün dizilerin yeni sezonları ortaya çıkmaya başladı.İçlerinden biri var ki beni çıkmasıyla çok mutlu etti.'Arrow'dizisi sonunda başladı ve Oliver'a kavuştum.(Kızlar internete yazın,sonra neden sevdiğimi anlarsınız.Gerçi oynayan kadınlarda çok güzel maalesef.)
Film izlemeyi de severim,vizyonda ne varsa mutlaka birini izler eksik kalmam.Bu sefer tercihimi Despicable Me filminden yana yaptım.İlk filmi izlemeyen varsa mutlaka izlesin.Daha tatlı,daha sempatik bir film daha yok.

Kısaca kendi neler yaptığımı sizlerle paylaştım.Bu bayram akşamında evde misafirlerden kaçmak için birebir bir okuma önerisi oldu. :) 
Keyifli günler.



Duvarda Hayat Var,Diyorlar.

Fotoğrafı,müziği,mimariyi bir çok sanat dalının ayrı ayrı çok severim.Fakat fotoğraf çekmek,özellikle ilk kez gittiğim bir yerin fotoğrafını çekmek benim için tutkunun ötesinde bir his.Yaklaşık 1 senedir 'street art'denilen duvar ve sokaklardaki sanatlara hayranlığım arttı.Bu büyük yeteneklerin fotoğraflarını çekmeyi çok seviyorum.Öyle yaratıcı eserler var ki sanki yeni bir dünyaya dalmışım gibi oluyor.Sokakları renklendirmek,onları daha yaşam dolu yapmak için daha güzel bir fikir olamaz.En olmadık anlarda duvarda bunları görmek çok hoş bir his.Yabancı ülkelerde sokak sanatçılarına daha çok ilgi ve özen gösteriliyor.Küçümsenmemesi gereken bu yetenek ve sanatçılar daha fazla çalışma yaparsa çok mutlu olacağım.

Kadıköy'de yaşayan biri olarak,Yel Değirmeni sokaklarından geçerken birbirinden güzel ve sanatsal duvar resimleriyle karşılaşmak mümkün.

Sokakta hayat var.En olmadık,en beklenmedik anda sizinde ilginizi çekerse şaşırmayın derim.

13 Ekim 2013 Pazar

Oradan Buradan

Bugün blogda neye yer versem diye düşündüm ve o hafta içinde ilgimi çekip bayıldığım fotoğrafları koymaya karar verdim.
Street artlara bayılıyorum.Bununla ilgili uzunca bir yazı yazmayı planlıyorum.
Dövmelere bayılan biri olarak çok şirin buldum.
Ben ayın en çok oreo halini severim.
Baykuş takıntısı olan biri olarak baykuşlu cupcakelere kalbim dayanamıyor.
'Minnoş'kelimesinin bir karşılığı varsa bu dünyada o da bu etek galiba.
 
Hepimiz Gossip Girl izlemeyi çok özlemedik mi.
Aradığım mizah duygusu.

12 Ekim 2013 Cumartesi

Tak Kulaklığı,Boşver Dünyayı.



Gezmeyi,arkadaşlarımla buluşmayı ne kadar sevsem de bir o kadar da evcimen bir kişiliğe sahibim.Cumartesi günleri herkes güzel havalarda dolaşırken,evde daha mutlu olmam için bir milyon neden sayabilirim.Mesela bugünlerde yeni yeni müzik grupları keşfediyorum.Sonra bu kadar uzun zamandır bunları dinlemeden nasıl dayanmışım acaba diye düşünmeden edemiyorum.Rock'n Coke'da sahne alan müzik gruplarını dinledikçe aklıma orada yaşadığım mükemmel saatler geliyor.Müzik benim için git gide oksijen kadar değerli olmaya başladı.Kulaklığımı takıp,bilmediğim bir yere gidip uzaklaşmak istiyorum.Müzik,benim gözümde milyonlarca insanları birbirine bağlayan mucizevi bir olay.Festivaller,konserler eğlenmek,kendin gibi insanlarla bir arada olmak için mükemmel yerler.Ben her müzik türünü dinlemem,genelde kendimi yakın hissettiğim grupları dinlerim.Fakat asla kimseyi ne dinlediğine göre yargılamam.Sonuçta müzik evrensel.Zevkler,karakterler,neleri sevdiğimiz o kadar farklı ki.Hayatımızın her alanında yer alan müzik.çoğu zaman sığınabileceğimiz tek liman.Ondan vazgeçmeyelim.



11 Ekim 2013 Cuma

Çok Okudum,Çok Yazdım.Baktım Buradayım.

 Mevsimler içinden en sevdiğim sonbahar,sonbaharda da favori ayım ekimdir.Ekim ayı gerek doğum günümün içinde olmasından gerek ne aşırı sıcak ne aşırı soğuk olmasından ruh halime göre beni en iyi yansıtan ay.Bu sene ekim ayı o kadar hızlı geçiyor ki durdurabilene aşk olsun.
 Cuma günlerini ne kadar sevdiğimi yazılarımda bile belirtmiş biri olarak bu cuma günü adeta dinleniş,tatil kokuyor.9 gün boyunca sabahın köründe kalkmadan,sıcacık yatağımda vakit geçirmek,düşüncesi bile mutlu ediyor.Pazartesi sendromuna ara vererek ister dizi izleyip ister kitap okuyup ister yazı yazarak geçirmek için ideal zamanları bulmuşum kaybetmek istemem.Şu saniyeden itibaren her an değerli bizim için.
 Yazı yazarak mutluluğumu insanlarla paylaşmaya,okuyup kendilerini bulmalarını sağlayacak yazılar yazmak benim için dünyalara bedel.Yazı yazmak benim huzur kaynağım.Ne zaman derin düşüncelere daldığımı hissetsem yazıyorum.Mutluyken de yazıyorum,mutsuzken de.Bu sayede kendimi rahatlatıyorum.Yazmak kadar okumak da benim diğer bir tutkum.Kitap okumayı çok küçük yaşlardan beri severek yapardım.Büyüdüm okuduğum kitaplar değişti,ben değiştim.Her kitapta yeni bir dünyaya girmekten asla sıkılmadım.Yeni olaylar,yeni karakterler tanıdıkça yeni arkadaşlarla tanışıyor gibi hissediyorum.Çok sevdiğim bir cümle var."Eğer kitap okumayı sevmiyorsanız,henüz doğru kitapla tanışamamış olduğunuzdandır."Kendinize bir iyilik yapın ve kitap okuyun.Bir gün gerçek kitabı bulacaksanız.Ve o zaman ne dediğimi anlayacaksınız. Konu buralara nasıl geldi bilmiyorum.Yazı yazınca durduramıyorum kendimi.Cuma gününüz bayram tadında,her gününüz bayram tatilleri kadar güzel geçsin.